whatsapp danışma hattı
(0542) 223 56 38

Yeniköy Tıp Merkezi

Ana Sayfa  |  Poliklinik ve Birimlerimiz  |  Doktorlarımız  |  Medikal Yazılar  |  Anlaşmalı Kurumlar  |  Randevu - İletişim

Check-Up

50 yaşın üzerindeki herkesin düzenli olarak check-up yaptırmasını öneriyoruz.

Devamı

Mamografi

Yeniköy Tıp Merkezi'nde Mamografi yaptırmak çok kolay.

Devamı

Fizik Tedavi

Yeniköy Tıp Merkezi en yeni teknoloji ile fizik tedavi hizmeti vermektedir.

Devamı

Ağız ve Diş Sağlığı

Rutin kontrollerle sağlıklı ve mutlu gülüşlere sahip olabilirsiniz.

Devamı

Hasta Hakları

Yeniköy Tıp Merkezi'nde tedavi olmaya başlamadan önce haklarınızı öğrenin.

Devamı

Konversiyon Bozukluğu

Dr. Hüsamettin Güldoğan

Konversiyon bozukluğu bilinen bir nörolojik veya tıbbi hastalıkla açıklanamayan bir veya birden fazla nöroloji (felç, körlük, uyuşma, bayılma) belirtilerinin bir arada olması ile karakterize bir bozukluktur.

Histeri, ruh hekimliğinde tarihsel, kurumsal ve klinik yönlerden üzerinde en çok tartışılan konulardan biridir. İlk defa Hipokrat tarafından kullanılan histeri (döl yatağı anlamına gelen Hysteron'dan köken almış) doyurulmamış döl yatağının kadın bedeninde dolaşıp boğazı tıkamasıyla ortaya çıkan belirtiler olarak adlandırılmıştır. Ortaçağ Avrupa'sında ise "çarpılmış" olarak adlandırılan birçok ruhsal hastalık gibi histeri de şeytanlara veya cinlere bağlanmış, bedene girmiş olan kötü ruhları kovmak için "cin avı" denilen avlar ve seremoniler düzenleyerek hastalar diri diri yakılmıştır.
Ülkemizde benzer şekilde muska yazdırmak, okutmak, dua, üfürük, kurşun atma veya yatır ziyaretleri ile tedavi edilmeye çalışılan hastalıkların çoğu histeri vakalarıdır.

Histeri üzerine yapılan çalışmalar psikiyatri de çığır açmış olup, günümüzdeki bilgilere Sydenham, Charchat, Babinski, Janet ve Freud gibi hekimler tarafından ulaşmış bulunmaktayız.

Histeri kelimesi, kadınların aşağılayıcı, suçlayıcı, kötüleyici anlam taşımasından dolayı artık tıp dilinde kullanılmamaktadır.
Konversiyon bozukluğu bilinen bir nörolojik veya tıbbi hastalıkla açıklanamayan bir veya birden fazla nöroloji (felç, körlük, uyuşma, bayılma) belirtilerinin bir arada olması karakterize bozukluktur.

Klinik Belirtileri

* En fazla körlük, felçler ve konuşamama görülür. Çocuksu peltekleyerek konuşma, heceleme, fısıltı, işaretlerle veya yazı ile durumunu anlatmaya çalışır.

* Klinik belirtilerde bir miktar yapaylık ve abartılıyormuş gibi bir görünüm alabilir.

* Ellerde ve ayaklarda karakteristik çorap ve eldiven tipi duyu yokluğu olabilir.

* Ayakta duramama, yürüyememe, tik, el ve ayaklarda büzüşmeler.

* Sağırlık, körlük, koku alamama.

* Gülme ve ağlama nöbetleri, kusmalar, öğürmeler, hıçkırık, boğazlarda düğümlenme.

* Güzel aldırmazlık ( La Belle İndirgence): Hastanın ciddi bir bulguya karşı uygunsuz, aldırmaz tutumudur, hasta kendisindeki önemsiz bir bozukluğa, kayıtsız gözükebilir (Örneğin; felcine kayıtsız kalması).

* Hastalar kendilerini üzen, acı veren olayları yok sayabilirler, unutabilirler, anlatmaktan çekinirler.

* Yalancı Nöbetler (Konversiyon Bayılmalar): Epileptik nöbetler ile karışabilir, ayırmada güçlük çekilebilir. Hasta aşırı etkileyici, ruhsal yönden zorlayıcı stresle karşılaştığında kendisini yaralamayacak bir şekilde koltuğa, yatağa düşerek bayılır. Bilinç kapalı olmayıp dışarıdaki sesleri gürültüyü işittiğini, ancak cevap veremediğini söyler. Genellikle insanlar önünde görülecek biçimde düşerler, dil ısırması, altına kaçırma olmaz. Gülme veya ağlama ile sonlanabilir.

* Konversiyon bozukluğu hastaları bilinçsiz olarak kendileri için önemli olan kişileri özelliklerini örnek alabilirler (yakın zamanda ölmüş bir aile bireyi konversiyon bozukluğu modeli olarak işlev görebilir).

Görülme Sıklığı

Genel nüfusun üçte birinde, yaşamları boyunca tedavi olmayı gerektirmeyecek kadar konversiyon belirtileri çıkabilir. Yapılan bir toplum araştırmasında yıllık görülme oranı yüz binde 22 olarak bulunmuştur. Ergenlerde ve genç erişkinlerde daha sık olmak üzere herhangi bir yaşta da başlayabilir. Kadınlarda daha sık olup oranı 2/1 den 5/1'e çıkmıştır. Günümüzde Amerika'da ve birçok Avrupa ülkesinde konversiyon bozukluğuna az rastlanmasına rağmen ülkemizde oldukça sık rastlanmaktadır. Halen toplumda ve aile içinde kadının bastırılmış olması, (geleneksel aile yapısı modelinin korunması, kadına söz hakkının itaat saygı korku ekseni nedeniyle engellenmesi) duygu ve düşünceleri rahat evde dışa vuramamasına neden olmaktadır. Kırsal kesimde, az eğitimli kişilerde, zeka düzeyi düşük olanlar da, düşük sosyo ekonomik grupta, çatışmalara katılmış askeri personelde fazla görülür.

Konversiyon Bozukluğu gösterenlerin özellikleri:

Duygu ve düşüncelerini dışa vurmayan, aile içinde uzun zaman özel yer ve sorumluluk yüklenenler; çekingen, duyarlı, başkalarının isteklerine itaat gösteren (anne-baba-eş), ağır yaşam koşullarına uzun süre "uysal uyum" gösterenler

Oluş Nedenleri :

Psikanalitik kurama göre, konversiyon bozukluğu bilinçdışı çatışma bastırılması ve bunaltının fiziksel bir semptoma dönüştürülmesi ve sonucu ortaya çıkar. Karı-koca arasındaki bir tartışmadan sonra bayılıveren kadın geçici de olsa o andaki bunaltıdan kurtulmuş olacaktır. Bir şey duymama, bir şey görmeme, bir şey algılamama durumuna girecektir.Yine saldırgan dürtüleri olan birisinin bunları ifade edememesine bağlı olarak kolun tutulmaması, hem bunaltıyı durdurmuştur hemde bunaltı ile ilgili dürtüyü ve çatışmayı simgelemiştir. Organdaki işlev yitimi bir bakıma hem isteği hem de yasağı temsil eden anlamlı bir bozukluktur.
Bunaltının yatıştırılması (birincil kazanç) hem de kişinin bir hasta olarak bırakılması sonucunda yapması gerekli zorunluluklardan ve güç yaşam koşullarından muaf tutulması (ikincil kazanç) gibi avantaj ve yararlanımları vardır. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir hususta hem birincil hem ikincil kazançların sağlanması tamamen bilinç dışıdır. Bu kazançlar yüzünden hastayı suçlamak, oyun yapıyor diye kızmak yanlıştır.

Gidiş:

Konversiyon bozukluğu olan hastaların büyük çoğunluğunda ( %90-100) başlangıç belirtileri telkin yöntemi ile veya kendiliğinden birkaç gün içinde kaybolur.

%75'i bir daha nöbet geçirmez.

%25'inde tekrarlamalar görülebilir.

Ağır vakalarda işlev bozukluğu uzun sürerse organik bir bozukluğa dönüş olabilir (kaslarda atrofi, eklemlerde artroz).

Konversiyon bozukluğuna, sıklıkla depresyon, anksiete bozuklukları ve şizofreni eşlik edebilir.

Tedavi:

* Hastanın tanı aşamasında tam bir tıbbi ve nörolojik incelemeden geçirilmeli, organik bir işlev bozukluğu olmadığından emin olunmalıdır.

* Önemli bir kısmı kendiliğinden düzelir.

* Bir kısmı halk arasında hacı, hoca olarak adlandırılan tıp dışı yöntemlerle iyileşir (kişinin bu yöntemlere olan inancına ve telkine yatkınlığına bağlı olarak).

* Acile getirilen bu hastalara hekimlerin önyargılarıyla veya öfkeleriyle yaklaşımları (hekimlerin bu hastalığı uydurma, yapmacık ve birtakım menfaatler için oluşan bir hastalık olarak değerlendirdiklerinden dolayı) tedaviye oldukça zora sokmaktadır.

* Böyle hastalara belirtilerin gerçek olmadığının söylenmesi hastalığı ağırlaştırır.

* Hipnoz, anksiyolitikler, davranışçı gevşeme egzersizleri bazı hastalarda etkilidir.

* Psikodinamik yaklaşımlar, içgörü merkezli destekleyici ve davranışçı terapiler, aile terapisi uygulanabilir.

Poliklinik ve Birimlerimiz  |  Doktorlarımız  |  Medikal Yazılar  |  Anlaşmalı Kurumlar  |  Randevu - İletişim

KVKK - Kişisel Verilerin Korunması Kanunu

© 2008 Yeniköy Tıp Merkezi

Köybaşı Cad. Mübaşir Sok. No:2 Yeniköy Sarıyer / İstanbul

444 10 97

Bu sitenin içeriği, kullanıcıyı sağlık amaçlı bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin yada konsültasyonunun yerini alamaz. Site içeriği, asla kişisel teşhis yada tedavi yönetiminin seçimi için değerlendirilmemelidir.



   

Tasarım ve Geliştirme

serdarcamlica.com